5 Aralık 2007 Çarşamba

Osteoartrit ve geleneksel tedaviler

Genel olarak dejeneratif bir eklem hastalığı olan Artritin en yaygın çeşidi Osteoarttriir ve yaklaşık her 8 yetişkinden birini etkilemektedir. Genelde daha çok yük binen eklemlerdeki kıkırdak dokusundaki aşınmaya bağlı olarak gelişen ancak eklemde yer alan diğer ligamanlar, kapsüller, sinovyal zar ve kaslarda da sorunlara yol açarak gelişen osteoartirit başta diz olmak üzere meydana geldiği eklemlerde ağrı, hareket kısıtlılığı ve şişme gibi klinik belirtiler vermektedir.

Eklemlerdeki zaman içinde ortaya çıkan ve bazen obezite, diyabet gibi koşulların hızlandırdığı dejenerasyon, vücudun kaybolan dokuyu yenileyememesi nedeniyle zaman içinde osteoartirite dönüşmektedir. Osteoartirit için geleneksel tıp uygulamalarının sunduğu iyileştirici veya kaybolan dokuyu yenileyici bir tedavi bulunmamaktadır.

Genel olarak uygulanan tedaviler çoğunlukla ağrıyı azaltmak için uzun süreli ağrı kesici ilaç kullanımı, kilo kontrolü, beslenmenin düzenlenmesi ve besin takviyeleri kullanımı, kaplıca tedavileri ve fiziksel rehabilitasyondur. Girişimsel tedaviler arasında ise atroskopi ile eklemde düzeltici müdahaleler yapmak ve deformasyona karşı osteotomi uygulamak gibi müdahaleler veya eklem içine kayganlaştırıcı jeller enjekte etmek bulunmaktadır. Ayrıca yürümeye yardımcı olan çeşitli aletlerde kullanılmaktadır.

Yukarıda bahsedilen yöntemler kalıcı bir sonuç vermediği için hastalığın ileriki aşamasında ağır ve riskli bir ameliyat olan ve total eklem artroplastisi olarak bilinen yapay diz veya kalça protezi önerilmektedir. Ancak bu ameliyatların iyileşme dönemi birkaç ay sürebilmekte, ameliyat sonrası ve kullanım döneminde enfeksiyon riski bulunmakta, protezler 10-20 yıllık sürelerde kullanılamaz hale gelmekte olduğun kesinlikle ideal bir çözüm değilerdir. Buna karşın her yıl yalnızca ABD'de 500,000'i aşkın total eklem artroplastisi ameliyatı yapılmaktadır.

Hiç yorum yok: